Hepimiz biraz kusurluyuz. Hepimiz bazen çekip gitmek istiyoruz. Gelecek için hep daha fazlasını istiyor, geçmişte kaybettiklerimize hayıflanıyoruz.
Buralardan çekip gitsem, kimseleri umursamadan, para derdim olmasa, geri dönme derdim olmasa, burada kalan gelecekteki aşklarım için umudumu hiçe saysam... Geçmiş aşklarsa, hep kalacaklar o zaman çizgisinde işgal ettikleri yerde.
Zaman çizgisi şeklinde uzanıyor her şey. İngilizce dersinde anlatmak için kullanırlardı genelde bunu. Past tense, present tence, future tence... Gelecek zaman diye bir şey yok aslına bakarsanız. Sayı doğrusundaki ok gibiyiz hepimiz. Sürekli ilerliyoruz, uyurken bile. Geçmişte kalan her saniye, sayı doğrusunun rakamlarını oluşturuyor. İşte o aralıklarda bıraktığım eski sevgililere bakıyorum da bazen... Zamanında pek kırmızıymış o şerit, sonra tekrar simsiyah oluvermiş. Tekrar tek başıma kalmışım. Günübirlik ilişkiler olmuş sonrasında hep, nokta nokta... Gelecekte kaç nokta daha konacak kim bilir...
Hayatım bir borsa çizelgesi olsaydı eğer şimdi oldukça aşağılarda bir yerde olurdu büyük ihtimalle. Büyük düşüşler mevcut. Ama daha kötü günler de geçirmiştim biliyorum. Kriz teğet geçmemişti, bizzat bana geçmişti...
Eştensel Günlük dediğim zamanlar, gerçek bir günlüğe yazar gibi yazacağımı hiç düşünmemiştim. Ya da twitter denen sitenin bana neler getireceğini pek bilmeden atılıvermiştim. Hesabımı ilk oluşturduğum gün dün gibi aklımda. Şimdi dönüp baktığımda iyi ki yapmışım diyorum. Çünkü, hiç tanımasak da birbirimizi, bir şekilde kaygılanıyoruz, bir şekilde önemsiyoruz... Sizlerden gelen her yorum, her Tweet hayatıma bambaşka şeyler katıyor. Olur da bu site de yasaklanırsa bilin ki sizleri çok özleyeceğim, iyi ki varsınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder