Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Temmuz 2011 Çarşamba

ANTİDEPRESANLAR, BAŞLAYACAK OLANLARA TAVSİYELER...

Üniversite yıllarımda bir intihar girişimim olmuştu, sonrasında bir hafta kadar hastanede yattım ve çıktığımda psikolojik destek almak zorunda kalmıştım. Bir kere deneyip başaramayınca insanı bir güçsüzlük alıyor gidiyor, bir daha deneyemeyebiliyor. Tamamen iğrenç tesadüfler silsilesi yüzünden kurtulmuştum. Bu olayın arkasından iki yıl boyunca Efexor 150 mg. kullandım. Kıpkırmızı bir reçetem vardı. Mis gibiydi hayat, pek umursamıyordun, yarı uykulu geziyordun falan filan. Sonrasında bırakma evresi  6 ay kadar sürmüştü. yani yaklaşık 2.5 yıl oluyor ama o son buçuğu saymıyorum. 

Bundan bir sene öncesinde her şey yeniden hortlayan kendimi öldürme düşünceleri sonrasında hazır düşünce evresindeyken yakalayalım bari dedim ve psikiyatriste gittim. Mesleğinde son derece başarılı bir kadındı kendisi. Böylelikle bundan tam bir sene öncesinde yeniden antidepresana başladım. İstemeye istemeye... Nasıl bir sürünceme olduğunu biliyorum çünkü. Asena Hanım(psikiyatristim)'a dedim ki, bakın öncesinde cinselliği tam yaşayamaz olmuştum, mal gibi dolaşıyordum ortalarda. İstemiyorum farmakolojik destek, onun yerine siz bana psikolog önerseniz... Psikolog önerse bile ilaca da başlamam gerektiğini yaklaşık yarım saat boyunca anlatınca ve ayrıca vereceği ilacın cinsel yönden bir azalma göstermeyeceğine, aynı zamanda beni yalnızca bir ay zorlayacağına da ikna etti. ben de tamam dedim...

Bu süreç içerisinde deneyimlerimi, yaşadıklarımı antidepresana başlayacak olanlara ya da bırakmak isteyenlere anlatmak istedim ki neyle karşılaşacaklarını bilsinler. 

Başladığım ilacın adı cymbalta 60 mg. Hammaddesi Duloksetin hidroklorür.

İlaca ilk başlayacağım gün gidip eczaneden aldım ve prospektüsünü okumaya başladım (ansiklopedi gibi bir şey...) Orada bulunan yan etkiler, vesaireleri gördükten sonra gözüm korktu ve ertesi gün Asena Hanım'ın yanına tekrar gittim, ölüyor muyum ben yeaaaaa! şeklinde. Kadın alıp prospektüsü yırttı ve kullan canım dedi. Ok dedim ve o gün ilk ilacımı içtim. 

İlk günlerde ilacı içtikçe uyuyorum, başım dönüyor, mal gibiyim... Dünya yansa umurumda değil. Öyle bir mod ki, ondan öncesinde her gün herhangi bir sebebe ağlayan ben, o günden sonra ağlayacak olsam yatıp uyuyorum, gülecek olsam yatıp uyuyorum... İlk bir hafta bu şekilde geçti. 

İkinci hafta biraz kendime gelmeye başladım, ara sıra epiriler falan da yapıyordum. Kahvaltı sırasında aile bireylerinin yanına gidebilmeye başladım (depresyon dönemimde odamdan dışarı çıkmıyordum). Daha sonraları bu başdönmeleri geçti. Uyku hali hafif hafif ortadan kalkmaya başladı... 

Üçüncü haftadan sonra, şimdiye kadar olan dönem içerisinde, Lilly ilaç firmasına, Asena Hanım'a bol bol dua eder şekilde, terapilere de devam ede ede geçti... Antidepresan öyle bir olay ki, ne aşırı mutlu oluyorsun ne de mutsuz bu ilaçları kullanırken. Sanki vücudunuzda bir tane deney tüpü var, o tüpün içi seratonin, endorfin karışımı bi boklar var. İlaçtan önce sevindiğinizde o tüp dolup taşacak gibi olurken, ilaçtan sonra ancak yarısı kadar mutlu oluyorsunuz fakat aynı şey düşüşler için de geçerli. ilaca başlamadan önce o tüp bomboş kalıyorsa eğer, her ne olursa olsun kendinizi o kadar da kötü hissetmiyorsunuz. Rahatsınız yani...

Bu dönemde alkol kullanılması son derece sakıncalı olduğundan pek alkol almıyorsunuz fakat ben aldım. Önceden 10 birayla sarhoş oluyorsanız bu ilaçla birlikte 2 biraya düşüyor skala. Ucuzluyor yani ortam. Fakat bunun yanısıra eğer içkiyi fazla kaçırırsanız, beyniniz bir şekilde kapanıyor. Ne olduğunu hatırlamadığım bir kaç gece oldu ertesi gün nerede uyandığımı dahi bilmiyordum. Beni eskiden beri takip edenler Kahveci Ramazan olayını ve seks orucunu hatırlarlar... 

Efexor kadar mallaştıran bir ilaç değildi cymbalta. Rahatsınız, cinsel yönden de normal bir insan gibi devam ediyorsunuz. Kafanız çalışmaya devam ediyor fakat bi farklı çalışıyor, umursamaz çalışıyor. 

6 ayın sonunda ilacı bırakmam gerektiğine kanaat getirip yavaş yavaş azaltmaya başladık. Önce yarım doza indim 30 mg.'a. İnmez komaz olaydım. Kafamda bir adet saçkıran, nörodermatitler (sebepsiz yere kaşıntılar) bilmem neler... Allah'ım nasıl bir yoksunluk duygusudur o! Asena Hanım'a gittim ve acilen tekrar eski moda geri döndük 60 en iyisi diye... 6 ay kadar daha 60 lık kullanmam gerekiyormuş. 

Bir sonraki 6 aylık dönemde Asena Hanım kayboldu! Bildiğiniz kayboldu kadın, ne facebook da var, ne bürosunda, ne orada ne burada! Yok! Hassiktir! Ne bok yiyeceğim lan ben şimdi diye dolaştım ortalarda. Bari en iyisi ben 6 ay kadar daha kullanayım, ileride azalta azalta bırakırım diyerek geçirdim o dönemi ve geldim şimdiye. 

Kpss'yi atlattıktan sonra, yarım dozu kullanmaya başladım. lanet olsun eksik bir şey var! yapamıyorum! Kafamı toplayamıyorum! Kafam böcek kaynıyor! Düşünceler onlar bunlar! Dedim ki sabretmem lazım, bu ilacı bırakmalıyım. 

Şimdi bir gün 30 mg içiyorum bir gün içmiyorum. İlk günlerde gittim kafamı kazıttım. Evden dışarı adım atmak istemiyorum, evde durunca boğuluyorum, dışarı çıkmaktan korkuyorum, insanlardan nefret ediyorum... Bu sırada ara sıra içiyorum. İçince daha bi insancıl olabiliyorum. Fakat o da bir süre sonra herhangi bir etki yaratmıyor. Çünkü içtiğin zaman mutlu değilsen eğer, yanında eğlenceli insanlar yoksa bu seni hepten depresyona sürükleyebiliyor. Ağlıyorsun falan...

Geçen cuma Engin diye bir arkadaşımın doğum gününe gittim ve 3 gün onun evinde kaldım. Topluma karışmak adına benim için başarılı bir girişimdi fakat içimi kemiren şeyler orada da susmak bilmedi. Aşırı hassaslaşmaya başladım. Baktım ki olacak gibi değil, eve döndüm. Bu arada ilacı bırakma evresinde sağolsun engin ve ev arkadaşları bana çok iyi geldi. 

Eve geldim geleli, odamdan dışarı çıkmıyorum. Dün yarım saatliğine havuza gittim, duramadım geri geldim, bugün dışarıda işlerim vardı çıktım ve havuza gittim ve yine eve geldim. Bu dışarı çıkmaları yapmamın sebebi kendimi eve kapatırsam çok ama çok kötü olacağımı hissetmemden. 

Allah'ım kabuksuz salyangoz gibi dolaşıyorum ortalıkta, haberleri izleyemiyorum! Türk filmlerine çocuğum ölmüş gibi ağlıyorum. Kitap okuyorum, okuduğum kitaptaki kahramanlara ağlıyorum. Bu arada sık sık kendimi öldürmek geçiyor içimden. Nasıl yapsam acaba diyorum. Yol yöntemlere bakıyorum internetten. Birinde beceremedim bari bu sefer becerikli davransam diyorum. Herkesle kavga etme modundayım. İntihar düşünceleri geliyor fakat geldiği zaman uzun sürmüyor. Nefes egzersizleri falan yapıyorum, başka şeylerle ilgilenmeye çalışıyorum gitmiş gibi yapıyorlar. 

Bütün hayat neşem kayboldu desem yeri! Kimseyle ama kimseyle görüşesim gelmiyor. Aylardır seks yapmıyorum, Seks yapasım var fakat olaya girişmeye başlandığı zaman sıkılıyorum. Ha bir de insan içine çıkmamamım sebeplerinden biri de insanlar beni bu halde görsün istemiyorum. Mutsuzken aşırı çekilmez bir herif olup çıkıyorum! Kendime tahammül edemiyorum, başkalarına nasıl tahammül edeyim ki! 

Etrafımdaki insanlar şimdilik olayların vehametinin farkında değiller. Umarım onlar farketmeden bir şekilde atlatırım ve geçer. İlacı bırakmak istiyorum artık. Hayatıma o şekilde devam edemem. 

Şimdi başlayacak olanlara söyleyeceğim tek şey, eğer gerçekten ihtiyacınız yoksa, ciddi bir sorununuz yoksa ilaca başlamayın. Psikologla halletmeye çalışın fakat destek almanız gerekirse başlamanız gerekiyorsa, bırakma aşamasında yalnız kalmamaya bakın. Sakin olmaya çalışın. Çok ama çok zor bir dönem bu dönem... Etrafınızdaki insanları bu konuda uyarın ki bilsinler neden bu ruh halinde olduğunuzu. Arkadaşlarınızla sık sık görüşün, kendinizi ben gibi eve kapatmayın. Hepsinden önemlisi, eğer psikiyatristiniz kaybolmuyorsa, mutlaka onun gözetiminde yapın bu işlemi... 

Bu deneyimden sağ çıktığım taktirde hayatımın güzel olacağını, güzel olmasa bile ortalama olacağını biliyorum. Bundan 2 ay önce ilaç kullanırken öyleydi çünkü. İlaçsız da öyle olabilir. 



2 yorum: