"Ayrılık da sevdaya dahil" dediğinde Atilla, belki de çekinmişti "Unutmak da sevdaya dahil" demeye. Unutmak, ayrılık kadar acı barındırmaz çünkü içinde. Daha doğrusu barındırdığı hüznü sezmek zordur, unuttuğumuz için.
Bir zamanlar savrulduğum, hayatımı darmadağın eden insanları ancak ve ancak yeniden topladığım hayatımda yer alacak insanlara ön yargı zırhı geliştirirken kullanıyorum. Ön yargı denen olayın insanlığın en büyük zaaflarından biri olduğunu bildiğim halde kurtulamıyorum. Bir çoğumuz inkar etse de sigara bağımlılığı gibidir ön yargılar.
İnsan süzgeci unuttuklarımızla örülüp, unuttuklarımızla delik deşik olur hep. Onlar belirler kimin elekten geçeceğini, kimin atılacağını. Şu an içinde dönüp arkanıza bakın; gün içerisinde, hafta içerisinde, aylar, yıllar içerisinde hayat denen kargaşada savrulurken kaç kişi vardır hayatımıza dokunmuş(tokat atmış, sadece durup bakmış, içine sıçmış) olan? Şimdi hatırladınız belki, isimleri yoktu belki, sadece görüntü şeklindeydi hatta... İşte o insan, o dönem içerisinde, hayatın cetvelinde kaçıncı milimetrede hayatımızdaki değerini yitirdi? Aniden mi oldu bütün bu olanlar, yoksa bir dalganın yavaş yavaş götürmesi gibi miydi?
Unutmayalım ki şu an sevdiklerimizin bir kısmını da unutacağız, çok azını bir sonraki devinimimizde yanımızda taşıyacağız ve yeni insanları unutmak için seveceğiz...
Harika.İnsana umut veren bir yazı olmuş,en azından benim için öyle oldu :)
YanıtlaSiloperim =)
YanıtlaSil"Bir zamanlar savrulduğum, hayatımı darmadağın eden insanları ancak ve ancak yeniden topladığım hayatımda yer alacak insanlara ön yargı zırhı geliştirirken kullanıyorum."
YanıtlaSilgüzel bir tespit.
teşekkürler ;)
YanıtlaSil