Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Aralık 2010 Cuma

dede adı...

Geçen sene dedem otobüsün altında ezilerek öldü. Hayır bunu öyle acınası bir durummuş gibi anlatmıyorum. Dedemin öldüğünü duyduğumda arkadaşlarımla langırt oynuyordum, oyunum bitti öyle gittim babaannemlerin evine. Canlandıracak halim yok ya. Asıl mesele şu; dedemin adıyla benim ikinci adım aynı. Evet benim babam da babam sağolsun triplerinde çocuğuna ikinci isim olarak babasının adını verenlerden. Dedemi gömerken kendi mezarımı gördüm resmen. Bunalım bunalım aylarca ay ben ölürsem n'olacak, böyle mi görünecek diye rüyalarımda girdim girdim çıktım o çukura.
Bence en yapılmaması gereken şey yahu çocuğa dedesinin ismini vermek. herkes ismiyle yaşamış yahu! Ne gerek var, ebem zamanından kalma isimleri sürdürmenin. Şu anda o ismi kullanan bir çok arkadaşımla konuşmuyorum! O derece nefret ediyorum anlayacağınız o ismimden. O kadar sahiplenemedim ki, biri o ismi söylese şu yaşımda dönüp bakmam bile.

Şakacı anne ve babalar size sesleniyroum, ebem zamanından kalma isimleri vermeyin çocuğunuza. Mesela üniversitede bir arkadaşım vardı Dursun Duran... Bi gün içki sofrasında sordum "oğlum annen baban çok mu aramış sayadına uydurmak için" diye. "Sorma a.q. dedemin adı" Evet ne kadar boktan isim duyduysam ya dedesinin ya nenesinin adı! Ne var bu ananızda babanızda isimlerini çocuklarınıza veriyorsunuz. Hadi anlarım dedem Sakıp Sabancıdır, okkalı miras gelecektir, yalakalık için çocuğumun arkadaşlarının adını bile değiştirebilirim sakıp diye. Adam başarılı bi hayat geçirmiş sonuçta.
Ayh dellendim işte bu kadar yapmayın bu hatayı...


(hiçbir yerden hiçbirine bağlamadım biliyorum idare edin :) )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder