Hayatım boyunca kıskançlık konusunda zıtlıklar içinde boğulan biri olmuştum. Arkadaşlarımın başarılarını hiçbir zaman kıskanmadım, aksine belki onların elde ettikleri şeylere onlardan daha çok sevindiğim bile olmuştur. Bunun yanında da ilişkilerimi bitiren genel olguysa kıskançlık olmuştur. Aynı kavramı birbirine bu kadar zıt şekilde bünyemde barındırıyor olmak tabi karşı tarafları olduğundan daha çok beni yıpratıyor.
Zırt pırt aramalar, ne yapıyor acaba, başkasıyla birlikte oluyor mu, ya beni terk ederse, ya sevgisi biterse, hadi yattı kalktı diyelim ya yattığı herife aşık olursa... Bunun gibi milyonlarca psikopat soru arasında kendi beynimi sikerken, karşı tarafa yaptığım baskının haddi hukuku olmuyor. Bu yüzden de bunaltıyorum elbette. Karşı taraf bu kadar kıskanılmaktan, bu kadar ilgi açlığı çeken bi herifle birlikte olmaktan bunalırken, ben de kendimi bunaltıyorum. Bütün bu sorularla birlikte yaşamak ne kadar zor kelimelere bi dökebilseydim...
Sonraları düşündüm de, bu kadar sorgulayıcı, araştırıcı, bunaltıcı bi herif olduğumda elime ne geçiyor? Diyelim ki o tuvalete gittiğinde ben telefonunu gizliden gizliye kurcalıyorum ve abuk sabuk mesajlara rastlıyorum. Elime ne geçecek? Tek elimde olan "İLİŞKİMİN BİTMESİ!" Bu yüzden bilmek istemem. Öğrenmek istemem. Öğrenmek istemediğim şeyleri sormamam gerektiğini öğrenene kadar çok ilişki harcadım. "Beni aldattın mı?" ne kadar aptal bir sorudur ki ben bu soruyu çok sordum. Şimdilerde biriyle birlikte olduğum zaman aklıma bile getirmiyorum böyle soruları. Sorduğum zaman doğruyu söylemesinden korkuyorum çünkü.
Yıllar içinde öğrendiğim bambaşka bir şey de, ilişkilerde aldatılmanın tolere edilebilir olduğu. İlişkine onca yıl veriyorsun, karşı taraf bir şekilde bir hata yapıyor ve seni aldatıyor. Bunu da dürüst bir şekilde sana söylüyor ya da sen bir şekilde günübirlik bir şeyler yaşadığını bir şekilde öğreniyorsun. Onca yıllık ilişkiyi bir kalemde silmek... Aman Tanrım! Ne kadar cesurmuşum eskiden... Çok yaptım bunu, tabi çok da aldatıldım... Şimdi olsa aynı cesareti gösterebilir miyim bilmiyorum. Hayatta o kadar berbat insanlar var ki, ilişkilerde aldatmaktan daha beter şeyler yapabilen... Aldatılmak, hele ki günibirlik aldatılmak bunların yanında devede kulak bile olmuyor malesef. Öyle insanlarla karşılaştım ki, bir kavga esnasında insanlıklarından çıkıp, benim bütün değerlerime saldırarak, bütün dengemi alt üst edip, hayatımın en sikik meselelerini yüzüme tek tek vurup ondan önceki geçmişimle beni vuran... Emin olun, aldatılmak o kadar acıtmıyor!
Elbette ki şu anda aldatmayı savunmuyorum. Karşılıklı ilişkilerde, tek eşlilik en güzeli fakat git gide yalnızlaşan dünyada, git gide sevgisizleşen, sahteleşen dünyada o kadar çok iğrençlikler oluyor ki. Onlarla karşılaşmadığınız zaman, sevdiğiniz biri varsa karşınızda, kıymetini bilmek gerekiyor. Karşı taraf belki daha az biliyor olabilir fakat yalnızlık da var dostum... O aşktan daha hırçın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder