Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Ağustos 2011 Cuma

İnlemek üzerine...

     Dün gece o kadar çok başım ağrıyordu ki, hani derler ya "kafamda filler sikişiyooo yeaaa" diye, hah benimkinde sadece filler yoktu, Nuh'un gemisi gibiydi. İşte bu baş ağrısını atlatmanın en klişe yolunu tekrar ettim ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.
     Bendeki baş ağrısı garip bir şeydir. İlaç alırım ama bir türlü geçme, masaj yaptırırım, ovdururum ıı ıh bana mısın demez. İşte o anda başlarım inlemeye. Bildiğin her nefes verişimde IIIIIHHHHHH şeklinde... Sonra bi bakarım her nefes verişimde bir nebze daha azalmaya başlamış. Hastayken de aynısını yaparım. İnlemek iyi gelir açıkçası, sihirli bir şekilde.
     İnlemek dürtüsel olarak bize verilmiş en büyük armağanlardan biri aslına bakılacak olursa. Burada inlemekten kastım, sevgilin seni terk ettiğinde "Berkcaoooöööaaannnnnn neden gittin yeaaaaa!" şeklinde inlemeden bahsetmiyorum. Kaldı ki bu zaten inlemek değil, bildiğin böğürmek.
     İnlemeden orgazm olduğunuz oldu mu hiç? Hafif hafif, sakin sakin insanın ruhuna işleyen inlemeler... Sanki Orgazmı tamamlayan bir parça. Eksik kalır o olmazsa.
     Ya da uzun zamandır yemediğiniz çikolata! Mis gibi bir yemek! Hele hele öğrenci evinden dönmüşseniz annenizin yaptığı bir yemek. Ağzınızda hafif hafif dağılır veee işte inleme!
     Bence bu inleme işini Japonlar keşfedeli binlerce yıl oluyor, bağdaş kurdun, konsantre oldun veeee işte inleme!
      İnlemeden olmuyor arkadaşım. Ama tadında yapın, sevin inlemeyi, öpün, koklayın. Tamam lan abarttım biliyorum. Ama baş ağrımı geçiren mucizevi inlemeye armağan ediyorum bu yazıyı. İyi ki inleyebiliyoruz...


2 yorum:

  1. Bilimselliği konusunda fikrim yok. Ama ben de yazdıklarına katılıyorum. Ve evet dediğin gibi dozunda inleme insanı motive eder, konsantre eder, haz verir :)
    (reallife_06)

    YanıtlaSil
  2. bence bi tıp insanı olarak araştırmalısın :D

    YanıtlaSil