+Mutlu musun?
-Daha fazlasını bulabileceğimi bildiğim için, hayıflanıyorum sadece. Daha önce de mutluluk yaşadım elbet. Ancak mutluluk, bir peçete alevi gibi geçicidir.
+Benimle birlikteyken mutlu musun?
-Elbette mutluyum. Ancak anlatmak istediğimi tam izah edemedim. Senden önce de sohbet edebildiğim, sevebildiğim insanlar oldu. Onlarla birlikteyken de mutluydum. Şimdi bakıyorum da, onlarla yaşadığım mutluluk, şu an ki mutluluğun yanında bir hiç kalıyor. Yani buradan o gün yaşadığım mutluluğun aslında bir mutluluk olmadığını çıkartabiliriz. Eğer o gün mutluysam bu nedir, eğer bugün mutluysam, onlar neydi?
+ Hepsinin ayrı bir tadı olduğunu düşünmüyor musun, her mutluluk ayrı bir keyif desek?
- Denilebilir elbette, fakat daha fazlası varsa ve elde edilebilecekse... Belki de şu an yaşadığım son mutluluğumdur. Belki ileride daha çok mutlu olup, bugünleri hayıflanarak anacağım. İşte o zaman belki fark edeceğim, daha fazlasını aramak için zamanımın kalmadığını. Fakat tek kârım kesemde topladıklarım, her mutluluğu bir şekilde keseme atıyorum. kesem ne kadar kabarıksa o kadar mutlu olmuşumdur.
+Hayatın amacı, mutluluğu aramak mıdır o hâlde?
-Elbette ve bunu her akıllı insan bilir. Fakat ne ironiktir ki, yalnızca aptallar mutlu olur.
+Neden?
-Kurallar böyle. Akıllı insan bir zaman sonra fark edecektir ki, mutluluk sadece bir peçete alevi kadardır. Gelir ve geçer... Belki birileri mutluluğu kor şeklinde yaşamıştır, bilemem. Ancak o kor'a ulaşmak için, o ateşi yakmak için neler çekmiştir, orasını ona sormak gerek. Ben o kadar cesur değildim.
+Büyük mutluluklar diyorsun, vardır elbet...
-Elbet vardır, ben an'dan mutlu olurum. An güzelse ben mutluyumdur, büyük mutluluklarım bu anların toplamıdır. Tek dediğim, bu an daha mutlu kılınabilirdi. Hayatı boyunca büyük mutlulukların peşinden koşan insanlarsa, sadece bir ya da iki kere mutlu olmuşlardır. İkisinin toplamı eşit midir bilmem.
+Bu an nasıl daha mutlu kılınabilirdi ki?
-Sevişmek ister misin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder